top of page
Yazarın fotoğrafıJinda ONAT

CİNSEL SUÇLAR BAĞLAMINDA ÇEK CUMHURİYETİNDE KASTRASYON

1-      Kastrasyon nedir?

Kastrasyon halk arasında hadımlaştırma olarak bilinen ve kişinin cinsel faaliyette bulunma ve üreme yeteneğini ortadan kaldıran veya geçici olarak durduran bir uygulamadır. Kastrasyon müdahalenin niteliğine göre 2 farklı şekilde karşımıza çıkıyor

 

2-      Kastrasyon çeşitleri

A-     Kimyasal kastrasyon

B-     Cerrahi kastrasyon


Bu 2 kastrasyon türü de cinsel suçlar söz konusu olduğunda uygulanıyor.

Kimyasal kastrasyon ile tıbbi ilaçlar yardımıyla kişinin cinsel isteği ya tamamen ortadan kaldırılır ya da kontrol altına alınır. Tıbbi ilaçlar ile kişinin testosteron hormonu salgılaması kontrol altına alınmak istenmektedir. Testosteron hormonu erkeklerde daha çok bulunduğu için erkeklik hormonu olarak da bilinir ve bu hormonun azlığı cinsel istekte ve libidoda azalmaya yol açar. Kimyasal kastrasyonda tıbbı ilaçlar kullanıldığı için bu kastrasyon türü geçici bir müdahale olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla bu ilaçların devamlı kullanılması gerekiyor aksi takdirde ilaçların kesilmesi durumunda testosteron seviyesinde ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Ayrıca çeşitli ülkelerde faillerin bu uygulamadan kaçmak için ilacın etkisini azaltmak amacıyla dışarıdan testosteron aldıkları gözlemlenmiştir. Ek olarak kullanılan bu ilaçlar çeşitli yan etkilere yol açmaktadır.


Cerrahi kastrasyon ise kimyasal kastrasyondan farklı olarak geçici bir uygulama olmayıp kalıcı bir uygulamadır. Cerrahi bir müdahale ile kişinin testisleri alınıp testosteron hormonun salgılanmasının durdurulması amaçlanmaktadır.  Bu uygulama ilk defa 1892 yılında İsviçre’ de uygulanmaya başlanmıştır. Bununla birlikte zaman içerisinde birçok Avrupa ülkesinde de uygulanmıştır. Fakat günümüzde cerrahi kastrasyon uygulamasına devam eden tek Avrupa ülkesi Çek Cumhuriyeti'dir. ABD’ de ise bazı eyaletlerde uygulanması ile birlikte Türkiye’de cerrahi katsrasyon uygulanmamaktadır. Ayrıca kimyasal kastrasyonda olduğu gibi cerrahi kastrasyonda da failler gözlem altında tutulmadığı müddetçe bu işlemin etkileri azaltılabilir. Ek olarak cerrahi kastrasyon prostat kanserinin tedavisinde de kullanılmaktadır.


3-      Çek Cumhuriyetinde Kastrasyon ve AİHM kararı

İkinci dünya savaşı sonrasında Çek Cumhuriyeti'nde cinsel suçların artması ile birlikte kastrasyon gündeme gelmiştir. 2010 yılında ise hukuki bir tedbir olarak kabul edilmiştir.


Çek Cumhuriyeti'nde kastrasyonu incelerken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği Dvoracek v Çek Cumhuriyeti kararına değinmekte fayda var. Başvuran kişi kalıtsal bir hastalık olan Wilson hastalığına sahiptir ve bu hastalığa sahip olduğu zaman diliminde başvuran kişide pedofilinin bir türü olan hebefili hastalığı mevcuttur. Mahkeme verdiği kararda başvuranın cinsel tedavi görmesine karar vermiştir. Kişiye hastanede antiandrojen tedavisi uygulanmıştır. Antiandrojen tedavisi sonucunda testosteron üretimi engellenilmeye çalışılmaktadır. Fakat bu tedavinin psikolojik yan etkileri mevcut. Nitekim başvuran kişiye de hastanede gerekli psikoterapi sağlanamamış ve kişiye zorla ilaç tedavisi uygulanmıştır. Mahkeme söz konusu tedavinin AİHS ‘ nin 3. Maddesi olan ‘’ Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz’’ ifadesine aykırı olmadığı yönünde bir karar vermiştir.


Burada tartışılması gereken mevzu kişinin rızasının bulunup bulunmadığıdır. Kişinin rızasının olmadığı takdirde burada bir insan hakları ihlali ve vücut bütünlüğüne karşı bir saldırıdan söz edebiliriz.


Sonuç olarak kastrasyon artık günümüzde çok fazla kullanılan bir yöntem olmasa da cinsel suçlar bakımından özellikle de Çek Cumhuriyeti'nde uygulanmaya devam edilmektedir.


KAYNAKÇA

19 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page